Değerli Mühendislik Fakültesi Ailesi
Değerli Mezunlarımız
Saygıdeğer aileler,
40 yılını geride bırakmış,
ilkeleri ve ekolü ile Mühendislikte saygın bir yeri olan,
Kadim Mühendislik Fakültemizin,
Mezuniyet Törenine
hoş geldiniz.
İnsanoğlu var olduğu günden bugüne,
hep mühendisliğin tetikleyici rolü sayesinde,
ilerleme kat etmiştir.
İlk aletin keşfi ile başlayan mühendislik,
insanoğlunun uzaya taşınması,
ile taçlanmıştır.
Savaş ve barışta kullanılan argümanlar yine mühendislerin eseridir.
Yani,
ölüm ve yaşam için bir mühendisin tercihi çok önemlidir.
Mühendisler hem bilgiyi geliştirirken,
hemde toplumları geliştirmişlerdir.
Kısacası, dünyayı değiştirmiştirler.
Bu sebepledir ki,
mühendisin tarifi “bilimin sanatçısı” olarak yapılır.
Size bir dokunuş kadar yakındır,
Bugün dokunduğumuz herşeyde bir mühendisin imzası vardır.
İnsanoğlu var olduğu sürece yok olmayacak olan mühendislik,
insanlığın yolunu aydınlatmaya yine devam edecektir.
Hayata dair ne varsa, içinde mutlaka bir mühendislik olacaktır.
Mühendisler evrensel üniversitelerin fakültelerinde yetiştirilir.
Fakülteler “bilgili insan” yetiştirmek için varolmuştur.
Nasılki, ulusal çarpım tablosu yoksa, bilimde evrenseldir,
tüm insanlığa aittir.
Bu evrensel bilimle yetiştirilen meslek dallarından birisi de mühendisliktir.
Uluslararasıdır, alınan paye dünyanın her yerinde geçerlidir.
Onun içinde bu üniversite,
dünyanın her yerinde mühendislik yapabilecek şekilde mezunlar vermektedir.
Saygıdeğer hocalarım, bilim insanları,
Bilimin temelinde,
bilgi üretenlere,
yani doktoraya sahip olanlara,
sorgusuz ve süalsiz bilgi öğretme hakkı verilir.
Bu ayrıcalığa sahip olanlar ise sadece siz akademisyenlersiniz.
Toplumlarda üzerine en büyük yatırım yapılan,
en güvenilen
bilgili insan akademisyenlerdir.
Fikirler üstüdür, toplumların sigortasıdır, bilirkişisidir.
Eleştirme hakkına sahiptir.
Ancak, eleştiremeyeceği tek şey kendi mezunlarıdır.
Mezunumuz artık biz, biz artık onlarız.
Onlar iyilerse, biz iyiyiz, onlar kötülerse biz kötüyüz.
Sizler bilginizi ve emeğinizi hiç esirgemeden mühendislerimizi yetiştirdiniz.
Bilgiyi ortaya çıkartıp, bu bilgileri öğrencilerinize aktardınız.
Öğrencilerinizin, eserleri,
sizlerin de eserleridir.
Gönlünüz rahat olsun,
bugüne kadar en iyi mühendisleri siz yetiştirdiniz,
bugünde yeni mezunlarımızı,
yani meslektaşlarımızı gönül rahatlığı ile insanlığın hizmetine gönderiyoruz.
Sevgili gençler, mühendislerimiz, mezunlarımız yani artık meslektaşlarımız,
Bugün giydiğiniz cübbeleriniz,
süs olsun diye giyilen bir kostüm değildir.
Dünyada sadece cübbe giyme hakkına Bilim insanları, din adamları ve kanun adamları sahiptir. Sizler bugün, B.Sc. M.Sc. PhDdiplomaları alacaksınız.
Bunlar, bilimde olgunluk, bilimde ustalık ve bilim felsefesi/filozofu diplomalarıdır.
Yani sizler bilim diplomaları alıyorsunuz, mühendislik sadece bunun yan ürünüdür.
Bilim cübbelerinin düğmesi, cebi olmaz ve tek tipdir.
Cübbeler, Bilimi, bireyin içinden ve dışından gelen etkilerden korumak için giyilir.
Giydiğiniz bu cübbenin ve diplomalarınız,
anlamını ve ağırlığını hayatınız boyunca unutmayın.
Saygıdeğer anneler, babalar, aileler;
Bugünün diğer kahramanları sizlersiniz.
Siz onları dünyaya getirdiniz,
bilimin tezgahına emanet ettiniz.
Biz onların benliklerine hiç dokunmadık,
kişiliklerini özgün bıraktık.
Onları yetiştirirken şu temel ilkeyi hiç unutmadık.
Üniversitelerde eğitim olmaz,
öğretim olur,
Üniversitelerin Tezgahından geçenler hep kendileri olurlar,
yani biz olmazlar.
Herbiri bozkırda ayrı bir fidan olurlar.
Geleceğin şeklini onlar verirler.
Onlar ki, geleceğin büyük insanları olacaklardır.
Saygıdeğer anneler ve babalar,
…..Şimdi sizlerle bir yolculuğa çıkacağız…
Şimdi,
gözlerinizi sımsıkı kapatınız….
Ve o ilk günü,
gözleriniz önüne getiriniz…
Bugün,
karşınızda dimdik duran evladınızın doğduğu
ve ilk kucağınıza aldığınız günü, …
ismini kulağına söylediğiniz o anı hatırlayınız…
İlk adım attığı halini düşününüz,
ilk Anne ve baba dediği o günü hatırlayınız….
İlk önlüğünü giydiği
ve ilk onu okula bıraktığınız günü hatırlayınız….
Şimdi gözlerinizi daha da sıkı kapatınız….
Hastalandığında kaç gece uykusuz,
onun başında beklediğinizi hatırlayınız…,
ilk sınavı kazandığı günü
ve üniversiteye yolcu ettiğiniz anı hatırlayınız…
Ve bugüne kadar yıllar geçti…
Bir bebek olarak kucağınıza aldığınız
o evladınız,
şimdi burada bir genç mühendis olarakbeklemektedir….
Şimdi o nur gözlerinizi açınız
ve karşınızda dimdik duran evlatlarınıza bakınız…
Onlar bizim değil sizin eseriniz….
Ama artık onlar sizin de evlatlarınız değil,
insanlığın evlatları oldular.
Insanlığa hayırlı olsun.
Gençler, genç mühendisler,
Sizi gözlerinden bile esirgemeyen,
karşınızda duran anne ve babalarınızın gözlerinin içine iyice bakınız,
bu söylediklerimi dinlerken,
gözleriniz onların gözleri içinde kaybolsun….
Belki yıllarca onların sizin için ne çektiğini bilmediniz ve bilemezsiniz…
Onlar sizin için her zorluğa göğüs gerdiler,
büyük zorluklarla sizleri yetiştirdiler..
Yemediler yedirdiler,
giymediler giydirdiler..
Adını bile telaffuz edemedikleri,
markaları siz istiyorsunuz diye,
ihtiyaçlarından kısarak size verdiler…
Belki siz bilmiyorsunuz ama onlar sizin görünmez meleklerinizdi,
hep sizin etrafınızda oldular..
Zor günlerinizde sizin yanınıza koştular..
Artık dünyada başka zenginlik aramayın…
Yıllarca sizin başarılarınızı alkışladılar, ilk yürüdüğünüz de alkışladılar, anne/baba dediğinizde alkışladılar.
Bakın bugün bile sizi alkışlıyorlar…
Ve şimdi,
sizi bu günlere getiren anne babalarınıza olan borcunuzu ödemek için,
onları siz alkışlayınız….
Daha borcunuz bitmedi….
Size karşılıksız en değerli şeyi, yani bilgiyi veren hocalarınız,
Atölyelerde, laboratuarlarda sizin için çaba gösteren teknisyenlerimiz,
Sizin yüzlerce evrakınız için uğraşan sekreterlerimiz,
Sizin için binaları temiz tutmak için uğraşan, sizin arkanızdan sizin için uğraşan personellerimiz için….
Borcunuzu ödeyiniz ve onlarıda alkışlayınız…..
Ve bugünün kahramanı olan sizler,
Bugün burada en son dersinizdesiniz…
Sizleri 4 ay önce İntörnlüğe gönderirken “Gün geldiğinde sizler emrine 1000 lerce insan verilecek, nadide insanlardan olacaksınız” diye söylemiştim.
İşte o gün gelmiştir.
Sizler binlerce insanı yönetecek nadide insanlarsınız artık.
Unutmayın ki, bu insanlardan da sizler sorumlu olacaksınız.
Doğal olarak yıllarca herşeyden şikayet ettiniz.
Beğenmediniz daha iyisini istediniz,
imkanlar neyi elverir hesaplamadınız,
yine şikayet ettiniz ki, bu sizin en doğal hakkınızdı.
Ama diplomalarınızı aldığınız bugün şikayetetme hakkınızda elinizden alınmış olacaktır.
Şikayet ettiğiniz, hayalini kurduğunuz hayat ve dünya,
artık sizin elinizdedir.
Çalışın ve başarın.
Kendinize güvenin, zira biz size güveniyoruz.
Şimdi de kendinizi bizimle beraber alkışlayınız….
---
Prof. Dr. Mustafa BAYRAM
Gaziantep Üniversitesi
Mühendislik Fakültesi Dekanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder